Minik Sincap ve Yıldız Tohumu

Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanda Minik Sincap yaşarmış. Minik Sincap, diğer sincaplar gibi fındık ve ceviz toplamayı çok severmiş, ama onun bir farkı varmış: Gökyüzüne bakıp hayal kurmaya bayılırmış. Her gece, ağacının dalına tüner, yıldızları izler ve “Acaba bir yıldız bu ormana düşse ne olur?” diye düşünürmüş.

Bir akşam, gökyüzünden parlak bir ışık süzülmüş ve tam Minik Sincap’ın yuvasının yanına düşmüş. Sincap, merakla aşağı inmiş ve yerde minicik, pırıl pırıl bir tohum bulmuş. Bu, sıradan bir tohum değil, bir Yıldız Tohumuymuş! Tohum, tatlı bir sesle konuşmuş: “Beni toprağa ekersen, ormanına sihirli bir hediye vereceğim.”

Minik Sincap, heyecanla tohumu ormanın en güzel köşesine ekmiş. Ama sabırsızmış; her gün tohumu kontrol eder, “Neden büyümedin?” diye sızlanırmış. Ormanın bilge baykuşu, ona şöyle demiş: “Sevgili Sincap, güzel şeyler zaman ister. Sabret ve sevgini ver.”

Sincap, baykuşun sözünü dinlemiş. Her gün tohuma şarkılar söylemiş, ona su taşımış, güneş ışığıyla ısıtmış. Günler geçmiş, haftalar geçmiş… Bir sabah, Sincap uyandığında gözlerine inanamamış! Tohumun yerinde, gökkuşağı renklerinde parlayan bir ağaç yükseliyormuş. Ağacın dallarında, şeker gibi tatlı, minik yıldız meyveleri varmış. Bu meyveleri yiyen her hayvan, neşeyle doluyor, korkularını unutuyormuş.

Minik Sincap, yıldız meyvelerini ormandaki tüm dostlarıyla paylaşmış. Tavşanlar zıplamış, kuşlar şakımış, hatta huysuz ayı bile gülmeye başlamış! Orman, o günden sonra hep neşeli bir yer olmuş. Minik Sincap ise her gece yeni yıldız tohumları hayal ederek uykuya dalarmış.

Kıssadan Hisse: Sabır ve sevgiyle yapılan her iş, en güzel meyveleri verir.

Yorum gönder