Kayıp Güneş ve Cesur Kirpi

Uzak bir diyarda, her sabah ormanı aydınlatan bir Güneş varmış. Bu Güneş, sadece ışığıyla değil, tatlı şarkılarıyla da herkesi mutlu edermiş. Ama bir gün, Güneş gökyüzünde belirmemiş! Orman karanlığa gömülmüş, kuşlar şaşırmış, çiçekler boynunu bükmüş. Herkes çok üzgünmüş.

Ormanda yaşayan Cesur Kirpi, bu duruma dayanamamış. “Güneş’i bulacağım!” diyerek yola çıkmış. Yanına en sevdiği fenerini almış ve ormanın derinliklerine doğru ilerlemiş. Yolda, telaşlı bir kurbağa ile karşılaşmış. Kurbağa, “Güneş, Karanlık Mağara’ya saklanmış! Ama orası çok korkutucu,” demiş.

Cesur Kirpi, korksa da vazgeçmemiş. Mağaraya vardığında, içeriden hüzünlü bir şarkı duymuş. Bu, Güneş’in sesiymiş! Güneş, “Çok yoruldum, kimse ışığımı takdir etmiyor,” diyerek ağlıyormuş. Kirpi, ona yaklaşmış ve “Sevgili Güneş, sen olmazsan ormanımız neşesiz kalır. Işığınla hepimizi mutlu ediyorsun, lütfen geri dön,” demiş. Ayrıca, tüm orman sakinlerinin onun için bir teşekkür şarkısı hazırladığını söylemiş.

Güneş, Kirpi’nin içten sözlerinden çok duygulanmış. “Peki, geri döneceğim!” diyerek gökyüzüne yükselmiş. O sabah, orman yeniden ışığa kavuşmuş. Tüm hayvanlar, Cesur Kirpi’ye sarılıp teşekkür etmiş ve Güneş için en güzel şarkılarını söylemişler. Cesur Kirpi ise o günden sonra her sabah Güneş’e gülümseyerek uyanmış.

Kıssadan Hisse: Sevdiklerimize minnettarlığımızı göstermeyi unutmayalım, çünkü küçük bir teşekkür bile büyük mutluluklar getirir.

Yorum gönder